Mersin’in
başarılı amatör kulüplerinden Adonisspor’a
konuk olduk. Adonisspor Teknik Sorumlusu Maşallah Ertan ile hem kulüpleri
hakkında konuştuk hem de Mersin amatör spor camiası hakkında. İşte zevkle okuyacağınız
röportajımız.
Mehmet
Bıldırcın: Sporcu – Kulüp ilişkiniz
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Maşallah Ertan: Sporcu çocuklarımız kulübümüzü evi gibi görüyor. Aile gibi
olmuş durumdayız. Sporcularımızın eğitim gördüğü okullarda öğretmenleri gelişim
ve sıkıntılar hakkında ailelerini aramak yerine bizi arayıp bilgi vermeyi
tercih ediyor. Okullarına giderek herhangi gelişmelerle bizzat biz
ilgileniyoruz. Bu da onlara özgüven veriyor. Bu aile yapısı özgüvenin yanı sıra
gelişimlerine de büyük katkı sağlıyor ve yine dönüşümü bize oluyor.
Mehmet
Bıldırcın: Adonisspor
finans işlerini nasıl yürütüyor?
Sporcu aidat sisteminiz var mı?
Maşallah Ertan: Kendi imkanlarımızı kullanıyoruz. Herhangi bir
kurum desteği almıyoruz. Tamamen tesislerimizden gelen gelir ve kendi
imkanlarımız ile finans işlerimizi hallediyoruz. Sporculardan da sadece futbol
okulu kategorisinde aidat işlemimiz var. Yarışmacı üst gruplarımızda aidat
sistemimiz yok.
Mehmet Bıldırcın: Peki sizin sporcularınıza
karşı tutumunuz nasıl? Sert bir yapınız var.
Maşallah Ertan: Futbolcularımız ile aramızdaki bağ aile
olmanın yanı sıra bir arkadaş bağı gibidir. Bire bir diyalogum her biriyle
pozitiftir. Biz çocuklara bir Adonisspor duruşu yüklüyoruz. Sahaya
çıktıklarında özgüven ile çıkıyorlar. Hata yapabilirler, maç kazanıp
kaybedebilirler ama o özgüveni gösteremedikleri vakit kızıyorum. ‘Hata da
yapsanız özgüveninizi sahada kaybetmeyin’ mantalitesini aşılıyoruz.
Çünkü sahadaki duruşu o
çocukları bir yere getirecek. Özgüvenleri mutlaka olmalı. Sahada risk almalı,
sorumluluk sahibi olmalı, disiplini kaybetmemeli, görev bilincinde olmalı. Bu
duruşu sergilediklerinde bir yerlere gelecekler. Bunun haricinde kolay kolay kızmıyorum.
Arkadaş gibiyiz.
Mehmet Bıldırcın: Transfer bakımından Mersin’in
en dikkat çeken kulüplerindensiniz. Dışarıya verdiğiniz futbolcuların transfer
aşaması nasıl gelişiyor?
Maşallah Ertan: Biz Beşiktaş, Bursaspor, Altınordu vb.
kulüplerin yaş kategorilerini gidip izleyerek, kulübümüzde başarılı olan ve artık bir
yerlere gelme konusunda hazır gördüğümüz futbolcularımızı o takımların
hangisinde eksik veya aksaklık varsa öneriyoruz. Bazı futbolcularımızı bu
takımların eksik gördüğümüz yeri olmasa da öneriyoruz. Çünkü artık izlediğimiz
bu kulüplerde rahatlıkla oynar dediğimiz üst düzey yetenekli futbolcularımız
oluyor. Transfer konusundaki bu titiz politikamız o takımlara güven verdiği
için önerimizi direk kabul ediyorlar. Yüksek ortalama ile politikamız başarılı
sonuç veriyor. Ve eksik gördüğümüz takım için önerdiğimiz o futbolcumuz
transfer oluyor. Götürüp toplu izletme ve denemeler yerine nokta atışı hamleler
yapıyor ve başarlı bir sonuca ulaşıyoruz.
Zaman zaman da bazı
kulüplerin ilgili sorumluları bizzat kulübümüze yani Adonisspor tesislerine
geliyor. Bursaspor, Gençlerbirliği, Göztepe, Altınordu, Beşiktaş Genel
Koordinatörü, Bucaspor tüm teşkilatı kulübümüze geldi. Biz bunların reklamını
kolay kolay yapmıyoruz.
Beşiktaş’ın Özel Uçağında Quaresma ile Yan Yana
Futbolcumuzu Beşiktaş’a gönderdik…
Mesela futbolcularımızdan Burak, benim tek kelimem ile Beşiktaş’a gitti. Üstelik Beşiktaş’ın özel uçağı ile ve Querasma’nın yanında oturarak gitti.
Mesela futbolcularımızdan Burak, benim tek kelimem ile Beşiktaş’a gitti. Üstelik Beşiktaş’ın özel uçağı ile ve Querasma’nın yanında oturarak gitti.
Bir örnek daha vereyim,
Anakara’dan bir büyük kulüp bir futbolcumuzu izlemiş. Hocası bizzat beğenerek
bu çocuğu bizden istedi. Ancak vermedik. Olumsuz yanıt alınca hoca şaşkınlık
yaşadı ve “Yahu herkes futbolcu göndermek için büyük uğraş veriyor, siz hayır
diyorsunuz.” Bende sebebini şu şekilde açıkladım. “Hocam bu çocuk henüz hazır
değil. Siz bu maçta izlediniz ama biz arka planını, eksiğini biliyoruz. Sizin
kulübe gelirse bu çocuğu kaybederiz. Yetersiz kalır ve futbola küsebilir. Geri
toparlayamayabiliriz.”
İşte bize duyulan güvenin
sebebi bu tür gerçekçi ve insancıl politikamızdır.
Mehmet Bıldırcın: Şu anda sporcularınıza talip olan
kulüpler var mı?
Maşallah Ertan: Şu anda çocuklarımıza söylemedik fakat 3 tane
futbolcumuzun transfer işlemi gerçekleşecek. Bu çocuklarımızı biz önermeden,
bizzat gelip kendileri izlediler. Henüz resmi olmasa da söz kestik. Bu
kulüplerin biri Trabzonspor, biri Gençlerbirliği diğeri de Altınordu kulübü.
Adonisspor’dan
Giden Alim Can’a 1 Milyon TL Bonservis
Mehmet
Bıldırcın: Peki şu ana kadar profesyonel
takımlara gönderdiğiniz futbolculardan bahseder misiniz?
Maşallah Ertan: 2001 doğumlu futbolcumuz Alim Can Menteşe Göztepe’ye gitti. Aşırı
ısrarla transferini gerçekleştirdiler. Sergen Yalçın gibi üst düzey yeteneğe
sahip. Göztepe’ye transferinden 1 yıl sonra Trabzonspor, Bursaspor ve
Galatasaray kulüpleri Göztepe’den bu çocuğu istediler. Karşılıklı Süper Lig oyuncusu
takası teklif ettiler. Fakat Göztepe kulübü vermedi. Şu an 1 Milyon lira bonservis
bedeli koydular. Olağanüstü yetenekli bir çocuk.
Altyapıların haricinde üst
liglerde de futbolcularımız var. Efe Özarslan bizim çocuğumuzdu. Mersin İdman
Yurdu’nda oynadı. Şu an Karşıyaka’da.
3. Lig’de genç
oyuncularımız var. Bölgesel Amatör Lig’de 8-10 futbolcumuz var. Mesela Akdeniz
Belediyespor geçen sene U19’da Türkiye Şampiyonası’nda final oynadı. O takımdan
5-6 tane banko oynayan futbolcu bizim altyapımızda yetişip, biz o gruba ağırlık
vermediğimiz için onların U19’una verdiğimiz futbolculardı.
Bir de Altınıordu’ya
verdiğimiz 1998 doğumlu futbolcumuz Selçuk Öztürk var. Genç
milli takımlarda da oynadı. Altınordu kulübünden aradılar. Sezon sonu
profesyonel imza attıracaklar. O da üst düzey yetenekli bir çocuğumuz.
Bazı Kulüpler Hayal Tüccarlığı Yapıyor…
Bir de şunu söylemeden edemeyeceğim. Mersin’de ne yazık ki, bazı kulüpler hayal tüccarlığı yapıyor. Genç futbolcularına kendilerince değerini arttırma çabası mıdır, kulüpleri ile ilgili kısa vadeli hedefleri midir tam çözemiyorum ama ‘Seni şu kulübe verdim, şu kulüp seni istiyor, şu kulüple senin için anlaştık’ gibi gerçeği yansıtmayan sözler sarf ediyor. Ondan sonra o çocuk eğitiminden uzaklaşıyor, sosyal çevresinden kopuyor ve bir hayal dünyasına giriyor. Ancak günü gelip acı gerçekle karşılaştığında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Güven kaybına uğruyor. Bir nevi bu çocuk kaybediliyor. Artık o çocuğu tekrar kazanmak, toparlamak bazen imkânsızlaşıyor. Üzücü bir durum ve tamamen hayal tüccarlığı.
Bir de şunu söylemeden edemeyeceğim. Mersin’de ne yazık ki, bazı kulüpler hayal tüccarlığı yapıyor. Genç futbolcularına kendilerince değerini arttırma çabası mıdır, kulüpleri ile ilgili kısa vadeli hedefleri midir tam çözemiyorum ama ‘Seni şu kulübe verdim, şu kulüp seni istiyor, şu kulüple senin için anlaştık’ gibi gerçeği yansıtmayan sözler sarf ediyor. Ondan sonra o çocuk eğitiminden uzaklaşıyor, sosyal çevresinden kopuyor ve bir hayal dünyasına giriyor. Ancak günü gelip acı gerçekle karşılaştığında büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Güven kaybına uğruyor. Bir nevi bu çocuk kaybediliyor. Artık o çocuğu tekrar kazanmak, toparlamak bazen imkânsızlaşıyor. Üzücü bir durum ve tamamen hayal tüccarlığı.
Mehmet Bıldırcın: Kulübünüze kazandırdığınız sporcuları
nasıl seçiyorsunuz?
Maşallah Ertan: Biz gidip sürekli araştırmalar yapıyoruz.
Bazen de sağ olsun bazı hocalarımız var. Onlar öneride bulunuyor bize. Gidiyoruz izliyoruz. Analizimizi yapıyoruz.
Gerçekten bir yetenek ve gelecek görüyorsak, bir elma gönül alma diyerek o
kulüplerimizin emeklerini boşa çıkartmayacak şekilde çocukları kadromuza
katıyoruz.
Mehmet Bıldırcın: Mersin’deki kulüplerin sporcu
yetiştirme aşamasında negatif yönleri nelerdir sizce?
Maşallah Ertan: Genel olarak biz eğitimcilerin eksiği var.
Mesela şu an farklı takımlarda oynayan çocuklar birbirlerine düşman gibi
bakıyor. Bizim zamanımızda maç biterdi ve rakip takımdan arkadaşlarımız olurdu.
Beraber çıkardık sahadan, beraber gezer, beraber yemek yer, içerdik. Biz
eskiden sarmaş dolaş çıkardık sahaya, şakalaşarak gülerek. Şimdi sahaya çıkan
çocuklar birbirlerini parçalayacak gibi bakıyorlar, böyle davranıyorlar. Bu
çocuklardan kaynaklanmıyor. Biz eğitimcilerden kaynaklanıyor.
Bu durum Türkiye’nin de
esas sorunu. İşte diyorlar futbolcu yetişmiyor, yetenekli sporcu yetişmiyor vs.
Önce biz bunları yetiştirecek insanlar yetiştirmeliyiz. Zaten biz iyi bir
şekilde yetiştirebilirsek, onlar zaten bu eksikliği giderir.
Eğitimci hususunda bazen
bu iş ile alakası olamayan insanları eğitimci diye sahaya sürüyorlar. Sonra biz
bir kulüpten ya da ilçelerden yetenekli diye getirdiğimiz çocuklarda büyük bir
eksikliği fark ediyoruz. Çocuklar yetenekli ama içi boş. Eğitim verilmemiş,
antrenmanlarda iki tur koşu yaptırılmış ve ‘Alın şu topu oynayın kendi aranızda’
denilmiş. Yetenek var ama altyapı sıfır. Nice yetenekler ne yazık ki böyle
yanlış yerde başlamanın sancısını çekiyor. Bu da tamamen eğitimcinin suçu.
Mehmet Bıldırcın: Mersin amatör kulüpleri
arasındaki ilişkiler nasıl sizce?
Maşallah Ertan: Kulüplerimiz arasında ne yazık ki bir diyalog
sıkıntısı var. İletişim kurmakta güçlük çekiyoruz. Bu yüzden bir araya gelip
bir şeyler bile konuşamıyoruz. Bu yüzden biz sadece işimizi daha başarılı nasıl
yaparız buna bakıyoruz. 5 futbolcu çocuğumuza ekmek kapısı açabiliyorsak bunu
nasıl 8’e ya da 10’a çıkartırız diye düşünüp, buna yoğunlaşıyoruz. İsterim ki
diğer kulüplerdeki arkadaşlarımız da bunu yapsın. Daha fazlasını yapsın. Zaten
bizim ortak amacımız bu olmalı. Yaptığımız işin esas temeli de buna dayanıyor.
Ama ne yazık ki kulüpler arası diyalog ve sağlıklı iletişim yani birbirini
anlama, gerçekçi ve samimi ilişki yok.
Sahaya çıkıyoruz, Ahmet
Mehmet’i yenmiş, Mehmet Ahmet’i yenmiş bunun davası var ortada. Bu işin ana
temeli bunun üstüne kurulmamalı. Yani bugün sen yenildin yarın yenersin, ne var
bunda. Asıl hedefimize, bu işin gerektirdiği görevlere yönelmeliyiz.
Şunu demek istemiyorum,
ortada bir sıkıntı var ama bu diğerlerinden kaynaklı. Hayır, bu işin içindeysek
ve bir sıkıntı varsa bu hepimizden kaynaklıdır. Kimi az, kimi çok sorumludur bu
tablodan. Oysa biri bir adım gelse biz on adım gideriz. Fakat biz bir adım
gittiğimizde birçoğu on adım geri gidiyor. Kulüpler arası ikili ilişkilerde ve
diyalogda inanılmaz bir sıkıntı var. Samimiyetsizlik var.
Mehmet Bıldırcın: Adonisspor’un projeleri var
mı? Varsa bahseder misiniz?
Maşallah Ertan: Adonisspor Kulübü olarak önemli projelerimiz,
planlarımız var. Zaten bu projeleri hayata geçirmek için geldim. Biliyorsunuz
futbolu erken bıraktım. Mersin’de hala derler bir daha böyle bir futbolcu
gelmez diye. Genç milli takımlarda oynadım, Sabri Sarıoğlu, Selçuk İnan gibi
futbolcuların genç milli takımlarda kaptanlığını yaptım. Ama bir gün İzmir’de
sinirlendim ve futbolu erken yaşta bıraktım. Adonisspor’a geldim. Arkadaşım
geleceksen gel, yoksa kapatacağım kulübü dedi. Bende geldim. Buraya geldikten
sonra oturduk kısa ve uzun vadeli projelerimizi ortaya koyduk. Mesela futbolcu
gelişimi, kadrolar, transferler, eğitimlerimiz anlamında ilk projelerimizi
hayata geçirdik. Bu öncelikli projemizdi.
Üst Seviyelerde Sahne Alabiliriz…
Daha büyük hedeflerimiz de var. Tabi bu maddiyata dayanmakta. Ama bu projelerimizi kısmet olursa basamak basamak hayata geçireceğiz. Belki bir gün alttan yetiştirdiğimiz futbolcularımızı diğer profesyonel takımlara göndermek yerine, üst seviyelerde sahne alıp kendi takımımızda vitrine çıkartacağız. Bu da projelerimiz arasında. Dilerim kısa sürede bunu başarabiliriz.
Daha büyük hedeflerimiz de var. Tabi bu maddiyata dayanmakta. Ama bu projelerimizi kısmet olursa basamak basamak hayata geçireceğiz. Belki bir gün alttan yetiştirdiğimiz futbolcularımızı diğer profesyonel takımlara göndermek yerine, üst seviyelerde sahne alıp kendi takımımızda vitrine çıkartacağız. Bu da projelerimiz arasında. Dilerim kısa sürede bunu başarabiliriz.
İkinci Tesis Projemiz Var…
Şu an Adonisspor tesisimiz var. Sahamıza tribün yaptırıyoruz. Bunun yanı sıra yeni bir tesis planımız daha var. Tabi kısa vadeli işler değil bunlar. Zaman içerisinde hayata geçireceğiz umarım.
Şu an Adonisspor tesisimiz var. Sahamıza tribün yaptırıyoruz. Bunun yanı sıra yeni bir tesis planımız daha var. Tabi kısa vadeli işler değil bunlar. Zaman içerisinde hayata geçireceğiz umarım.
Pilot Takım Kuracağız…
Bir pilot takım projemiz de var. Yine bünyemiz altında olacak bir kulüp. Burada oynatamadığımız, eksiği olan, gelişmesi gereken ve maç tecrübesi kazanması gereken sporcularımızı burada değerlendirip o çocukları kazanmaya çalışacağız. Hem o çocukları bu atmosferden uzak tutmamış olacağız hem gelişim sürecinde eksiklerini kapatırken maç tecrübelerini de yaşatacağız.
Bir pilot takım projemiz de var. Yine bünyemiz altında olacak bir kulüp. Burada oynatamadığımız, eksiği olan, gelişmesi gereken ve maç tecrübesi kazanması gereken sporcularımızı burada değerlendirip o çocukları kazanmaya çalışacağız. Hem o çocukları bu atmosferden uzak tutmamış olacağız hem gelişim sürecinde eksiklerini kapatırken maç tecrübelerini de yaşatacağız.
Mehmet Bıldırcın: Mersin amatör spor camiasına mesajınızı alabilir
miyim?
Maşallah Ertan: Öncelikle bir olmalıyız. Hedeflerimiz bir olmalı. Ortak hedefimiz
futbolcu yetiştirmek olmalı. Handikaplarımız
elbette var. Tabi özellikle hocalarımız arasında maddi yükümlülüğü olan, ev
geçindirmek zorunda olan arkadaşlarımız var. Maddi anlamda sıkıntılı olan
arkadaşlarımız var. Bunu biliyoruz. Bu da işlerini dört dörtlük yapmalarını
engelliyor. Ama yine de biz A kulübü B kulübü değil de biz bir olarak ne
yapabiliriz bunu konuşmalıyız. Tabi bunu yaparken samimi olmalıyız. Bu şekilde
yaklaşıp da arkasından başka bir şeyler kovalamamamız lazım. Hepimizin amacı
çocuklarımızı nasıl iyi bir yere getiririz olmalı. Çünkü çocuklar bir umutla
geliyor sana. Umutları var çocukların. Kısacası aramızdaki diyalog ve samimiyet
sıkıntısını kaldırıp birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu konuda birileri
adım atarsa eminim ardından önce 3-5 kişi ve sonrasında daha kalabalık bir
şekilde bu problemi gidereceğiz.